top of page

İDDİANAME YER ALMAYAN CEZANIN VERİLEMEYECEĞİ , EK SAVUNMA HAKKI , GEREKÇENİN SOMUT OLMASI GEREKLİĞLİĞİ , İŞTİRAK HÜKÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ , ETKİN PİŞMANLIK, ZARARIN BELİRLENMESİ

Bektas Duyar

Aşağıda yer verdiğimiz Bölge Adliye Mahkemesi 9.Ceza Dairesi Kararı usul hukuku açısından çok öğretici bir karardır.

T.C.

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

9. CEZA DAİRESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA

İSTİNAF KARARI

ESAS NO : 2022/3482 Esas

KARAR NO : 2024/203

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda eylemleri sabit görülen sanıkla........n mahkumiyetlerine karar verildiği anlaşılmıştır.

Yerel Cumhuriyet Savcısının sanıklar hakkında nitelikli hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinde hesap hatası ile fazla ceza tayin edildiğine dair istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Ceza mahkemelerince bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunmalıdır. 5271 sayılı CMK’nın 170/1 maddesi uyarınca, kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir. Soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli Cumhuriyet Savcısı, 5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi, o olay hakkında dava açıldığını göstermez, dava konusu yapılan eylemin iddianamede bağımsız olarak anlatılması ve sevk maddesinin belirtilmesi gerekir. CMK'nın 225/1. maddesi uyarınca hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir. Ancak hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yaparak hüküm vermek zorundadır.

Somut olayda; sanık .....hakkında Mala Zarar Verme suçundan açılmış bir kamu davası bulunmamasına rağmen, 5271 sayılı CMK'nun 225/1. maddesine aykırı olarak, açılmamış davayla ilgili hüküm kurulması,

2- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; Van de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/05/2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararında belirtildiği üzere, mahkeme kararlarının istinaf denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Bölge Adliye Mahkemesinin bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan ....... diğer sanıkların eylemlerine fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak ettiğinin anlaşıldığı, sanığın eylemini diğer sanıklardan ayırmayı gerektirir bir durumun bulunmadığı, eyleminin yalnızca ineğin Keşen'a götürülmesi ile sınırlı kalmadığı, diğer sanıkların tüm eylemlerini bildiği" şeklindeki soyut ifadelerle gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,

3-İddianame ile sanık Şahin hakkında Nitelikli Hırsızlık suçundan yalnızca 5237 sayılı Kanun'un 142/2-g maddesinin uygulanması talebi ile dava açıldığı halde, aynı Kanun'un 142/2-h maddesinin de uygulanma ihtimaline göre ek savunma hakkı verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık Şahin hakkında 5237 sayılı Kanun'un 142/2-h maddesinin de uygulanması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 226. maddesine aykırı davranılması,

4-Sanıkların suça konu ineği ahırdan çıkarıp, yaya olarak uzaklaştırdıktan sonra Sanık Şahin'e ait araca yüklediklerinin ve yükleme yapılan yerde tesadüfen kendilerini gören kolluk görevlileri tarafından yakalandıklarının tutanak ve krokide belirtilmesine rağmen ahır ile ineğin araca yüklendiği yer arasında ne kadar mesafe olduğuna ve bu yerden ahırın rahatlıkla görülüp görülmediğine dair bir tespit yapılmaması, sanıklar üzerine atılı nitelikli hırsızlık eyleminin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının tespitinin özellikle Sanık Şahin'in hukuki durumunun takdir ve tayini yönünden zorunlu olması karşısında; Olay yerinde keşif yapılarak, kesintisiz takip olmaksızın tesadüfen yakalanan sanıkların ineği araca yükledikleri yer ile ahır arasında mutad yollardan ne kadar mesafe bulunduğu, bu yerden suç yerinin rahatlıkla görülüp görülmediği araştırılıp, gerekirse tutanak tanıklarının beyanları da alınarak sonucuna göre sanıkların nitelikli hırsızlık eylemlerinin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilemesi,

5-Sanık Şahin'in, Sanık Tanju'nun olaydan sonra kendisini arayıp hırsızlığa konu ineğin taşınması için yardımcı olmasını istemesi üzerine söylediği yere gittiğini, hırsızlık ve mala zarar verme eylemlerine dahil olmadığını beyan etmesi, diğer sanıkların bu savunmasını doğrulamaları, dosya arasında bulunan güvenlik kamera kayıtlarının da ilk bakışta savunmayı doğrular nitelikte görünmesi karşısında; Sanıklar Şahin ve Tanju'nun kullandığı cep telefonu hatlarının 27/08/2023-28/03/2023 tarihlerine ilişkin HTS raporlarının temini ile sanık Şahin'in, Tanju ya da diğer sanıklarla olay öncesinde irtibatının olup olmadığı varsa kayıtların zaman ve arayan kişiler yönünden savunmaları doğrulayacak mahiyette olup olmadığı, Sanık Tanju'nun hangi saatten itibaren suç yerinden sinyal aldığı, Tanju ve Şahin'in aynı baz istasyonundan sinyal alıp almadıkları, alıyorlarsa hangi saatten itibaren aldıkları tespit edildikten sonra;

-Sanıkların nitelikli hırsızlık eylemlerinin Sanık Şahin gelmeden suça konu ineğin araca yüklendiği yere getirilmesiyle ya da daha öncesinde tamamlanmış olduğunun tespit edilmesi ve olay öncesinden diğer sanıklarla Şahin arasında herhangi bir iletişim bulunmadığının tespit edilmesi halinde suç tamamlandıktan sonra gerçekleşen eylemle suça iştirak olamayacağından nitelikli hırsızlık suçundan iştiraken olsa dahi sorumlu tutulması mümkün olmayan Sanık Şahin'in eyleminin TCK 165/1 maddesinde kalıp kalmadığının,

-Sanıkların nitelikli hırsızlık eylemlerinin Sanık Şahin gelmeden suça konu ineğin araca yüklendiği yere getirilmesiyle ya da daha öncesinde tamamlanmış olduğunun ve fakat olay öncesinden diğer sanıklarla Şahin arasında iletişime dair arama, mesaj vb tespit edilmesi halinde Sanık Şahin'in eyleminin TCK 39. maddesi delaletiyle diğer sanıkların nitelikli hırsızlık eylemlerine iştirak kapsamında olup olmadığının,

-Sanıkların nitelikli hırsızlık eylemlerinin suça konu ineğin araca yüklendiği yere getirilmesiyle ya da daha öncesinde tamamlanmış olduğunun ve olay öncesinden diğer sanıklarla Şahin'in telefonlarının aynı yerden sinyal verdiğinin, aralarında iletişim olduğunun ve/veya Sanık Şahin'in suç tamamlanmadan önce olay yerine geldiğinin ya da başından beri Sanık Şahin'in diğer sanıklarla birlikte olduğunun tespit edilmesi halinde Sanık Şahin'in diğer sanıklarla birlikte TCK 37/1 maddesi delaletiyle atılı hırsızlık eyleminden olup olmadığının

-Sanıkların eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığının tespit edilmesi halinde ise Sanık Şahin'in her hal ve koşulda diğer sanıklarla birlikte TCK 37/1 maddesi delaletiyle atılı nitelikli hırsızlık eyleminde sorumlu olup olmadığının

Tartışılması ve neticesine göre sanık Şahin'in hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,

6-Sanıkların savunmasında suçlardan kaynaklı zararı gidermek istediklerini beyan etmesi karşısında; Mala zarar verme suçundan kaynaklı zarar miktarı gerekirse bilirkişi marifetiyle tespit edilip, sanıklara bildirilerek gerektiğinde ödeme yeri de belirlenmek suretiyle sanıklara makul bir süre içerisinde zararı tazmin etme imkanı sağlanıp sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 168/2. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin bilirkişi raporunda suça konu 732 küpe numaralı ineğin şikayetçiye teslim edilmiş olması sebebiyle hırsızlık suçundan kaynaklı bir zarar bulunmadığının belirtilmesine rağmen hırsızlığa konu olmayan başka bir ineğin kesime gönderilmek zorunda kalınmasından kaynaklı olup atılı suçla doğrudan ilgisi olmayan zarar miktarı bildirilerek süre verilen sanıkların zararı ödemediğinden bahisle hatalı ve eksik uygulama ile yazılı şekilde karar verilmesi,

7-Sanık Cevdet'in adli sicil kaydında görülen Edirne 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/202 esas sayılı ilamında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmünde bahsi geçen ilamın tekerrüre esas alınarak 5275 Sayılı Yasanın 108/3. maddesi uyarınca sanığın ikinci kez mükerrir sıfatıyla mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi kılınmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması

...... müdafi ve Yerel Cumhuriyet Savcısının istinaf nedenleri bu yönleriyle yerinde görüldüğünden hükümlerin 5271 sayılı CMK'nın 280/1 ve 289/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı BOZULMASINA, dosyanın yeniden incelenmek ve ceza miktarı, tekerrür hükümleri yönünden kazanılmış hak gözetilerek hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kesin olarak ve oy birliğiyle karar verildi.

30/01/2024

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


İLETİŞİM

Adres

Adnan Kahveci Mahallesi, Yavuz Sultan Selim Bulvarı, Perlavista Rezidans No:1/B  B Blok Kat 10 Daire 96, 34250

Beylikdüzü/İstanbul

Telefon

0506 305 56 72

Çalışma Saatleri

Haftaiçi

09:00 – 18:00

Cumartesi

10:00 – 18:00

Pazar

Kapalı

  • telefon simgesi
  • Whatsapp
  • Instagram

© 2023 Duyar Hukuk Bürosu. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page